• Son Eklenenler

    Türkiyenin Bilgi Blogu, Blogger Destek

    Ücretsiz Firma Ekle
    loading...

    20 Temmuz 2011 Çarşamba

    Begel Oğlu Emren

    KAM Gön oğlu Han Bayındır yerinden kalkmıştı. Ak otağını kara yerin üzerine diktirmişti. Alaca gölgeliği gök yüzüne yükselmişti. Bin yerde ipek halıcığı döşenmişti. İç Oğuz, Dış Oğuz beyleri toplanmıştı.

    Dokuz Tümen Gürcistan'ın haracı geldi. Bir at, bir kılıç, bir çomak70 getirdiler. Bayındır Han çok müteessir oldu. Dedem Korkut geldi neşeli havalar çaldı, hanım niye müteessir oluyorsun dedi. Der: Nasıl müteessir olmayayım, her yıl altın akçe gelirdi, yiğide beye verirdik, hatırları hoş olurdu, şimdi bunu kime verelim ki hatırı hoş olsun dedi. Dede Korkut der: Hanım bunun üçünü de bir yiğide verelim dedi. Oğuz iline karakol olsun dedi. Han Bayındır kime verelim dedi. Sağına soluna baktı, kimse razı olmadı. Begil derlerdi bir yiğit var idi, ona baktı, der: Sen ne dersin? Begil razı oldu. Kalktı yeri öptü Dedem Korkut himmet kılıcını beline bağladı, çomağı omzuna koydu, yayı koluna geçirdi.

    Koç aygırı çektirdi bu da bindi. Hasımını akrabasını ayırdı, evini çözdü, Oğuz'dan göç eyledi. Berdeye, Genceye varıp vatan tuttu. Dokuz Tümen Gürcistan ağzına varıp kondu, karakolluk eyledi. Yabancı, kafir gelse başını Oğuz'a armağan gönderirdi. Yılda bir kerre Bayındır Han'ın divanına varırdı.
    Yine Bayındır Han'dan adam geldi acele gelesin diyerek. Sonra Begil geldi, peşkeşini çekti. Bayındır Han'ın elini öptü. Han da

    Bir cenk aleti, demir topuzlu sopa

    Begil’i misafir etti, güzel at, güzel kaftan, bol harçlık verdi. Üç gün de Begil’i av şikar71 etiyle misafir edelim beyler dedi. Av ilan ettiler.
    Vakfa ki av hazırlığı oldu, kimi atını över, kimi kılıcını, kimi çekip ok atmasını över. Salur Kazan ne atını övdü, ne kendisini övdü, amma Begil’in hünerini söyledi.

    Üç yüz altmış altı alp ava binse, kanlı geyik üzerine yürüyüş olsa, Begil ne yay kurardı, ne ok atardı, hemen yayı bileğinden çıkarırdı boğanın yabani geyiğin boynuna atardı, çekip durdururdu. Zayıf ise kulağını delerdi avda belli olsun diye, amma semiz olsa boğazlardı. Eğer beyler geyik avlasa, kulağı delik olsa, Begil sevincidir diye Begil'e gönderirlerdi.

    Kazan Bey der: Bu hüner atın mıdır, erin midir? Hanım, erindir dediler. Han der: Yok, at işlemese er övünmez, hüner atındır dedi. Bu söz Begil'e hoş gelmedi. Begil der: Alplar içinde bizi kuskunumuzdan72 balçığa batırdın dedi. Bayındır Han'ın bahşişini önüne döktü, hana küstü, divandan çıktı. Atını çektiler, ela gözlü yiğitlerini alıp evine geldi.

    Oğlancıkları karşı geldi, okşamadı. Ak yüzlü hatunu île konuşmadı. Hatun burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

    Der:

    Altın tahtımın sahibi beyim yiğit
    Göz açıp da gördüğüm
    Gönül verim sevdiğim
    Kalkıp yerinden doğrulu verdin
    Ela gözlü yiğitlerini yanına aldın
    Arku Beli Ala Dağdan geceleyin aştın
    Akıntılı güzel sudan geceleyin geçtin
    Ak alınlı Bayındır Hanın divanına geceleyin vardın
    Ela gözlü beyler ile yedin içtin
    Kavimli kavmi ile atıştı mı
    Garip başın kavgada kaldı mı
    Hani hanım altında güzel atın yok
    Üstünde altın miğfer cübbesi yok
    Ela gözlü beylerini! okşamazsın
    Akça yüzlü güzelinle söyleşmezsin
    Eyeri kuyruk altına bağlayan bağ, eyer kayışı.

    Nedir halin

    dedi. Begil söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

    Der:

    Kalkıp yerimden doğrulu verdim
    Yelesi kara cins atıma sıçrayıp bindim
    Arku Beli Ala Dağdan geceleyin aştım
    Ak alınlı Bayındırın divanına dört nala vardım
    Ela gözlü beyler ile yedim içtim
    Kavimliyi kavmi ile iyi gördüm
    Hanımın nazarı bizden dönmüş gördüm
    Eli günü terk ederek Dokuz Tümen Gürcistana gidelim
    Oğuza asi oldum belli bilin

    dedi. Hatun

    der:

    Yiğidim bey yiğidim, padişahlar Tanrı’nın gölgesidir, padişahına asi olanın işi rast gelmez, arı gönülde pas olsa şarap acar, sen gideli hanım çapraz yatan alaca dağların avlanmamıştır, ava bin gönlün açıtsın dedi. Begil baktı hatun kişinin aklı, sözü iyidir. Cins atını çektirip sıçradı bindi, ava gitti.
    Av avlayarak gezerken önünden bir pareli geyik çıktı. Begil buna at sürdü. Boğanın ardından erişti, yay kirişini boynuna attı. Boğanın canı acımıştı, kendisini bir yüksek yerden attı. Begit atın gemini yenemedi, beraber uçtu. Sağ oyluğu kayaya dokundu kırıldı.
    Begjl kalktı, ağladı, der: Büyük oğlum, büyük kardeşim yok. Hemen okluğundan gez çıkarıp atının eyerinin arkasındaki kayışları çekti kopardı. Kaftanının altından ayağını sımsıkı sardı. Var kuvvetiyle atının yelesine düştü. Avcılardan ayrı, tülbendi boğazına geçti, yurdunun ucuna geldi.
    Oğlancığı İmren Yiğit babasına karşı geldi. Gördü benzi sararmış, tülbendi boğazına geçmiş.
    Arkadaşlarını sorup oğlan burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

    Kalkıp yerinden doğrulu verdin
    Yelesi kara cins atına sıçrayıp bindin
    Çapraz yatan ala dağlar eteğine ava vardın
    Kara elbiseli kafirlere rastladın mı
    Ela gözlü yiğitlerini kırdırdın mı
    Ağız dilden bir kaç kelime haber bana
    Kara başım kurban olsun babam sana

    dedi. Begil oğluna söylemiş, görelim hanım ne söylemiş :

    Dedi:

    Oğul oğul ay oğul
    Kalkıp yerinden doğrulu verdim
    Kara dağlar önüne ava bindim
    Kara elbiseli kafirlere rastlamadım
    Ela gözlü yiğitlerimi kırdırmadım
    Sağdır esendir yiğitlerim oğul kaygılanma
    Üç gündür keyfim yok73 oğul
    At üzerinden beni tut döşeğime çıkar
    dedi. Aslan yavrusu yine aslandır, babasını at üzerinden kavradı tuttu, yatağına çıkardı. Cübbesini üzerine bürüdü, kapısını örttü.
    Beri yandan yiğit beyler gördüler ki av bozulmuş, her biri evli evine geldi.
    Begil beş gün oldu divana çıkmadı. Ayağının kırıldığını kimseye söylemedi.
    Bir gece yatağında acı acı inledi, ah etti. Hatunu dedi: Bey yiğidim, kalabalık düşman gelse dönmezdin, butuna alaca ok saplansa inlemezdin, insan koynunda yatan helallisine sırrını söylemez mi olur, nedir halin dedi Begil der: Güzelim attan düştüm, ayağım kırıldı dedi.
    Kadın elini eline çaldı hizmetçiye söyledi. Hizmetçi çıkıp kapıcıya söyledi. Otuz iki dişten çıkan bütün yurda yayıldı, Begil attan düşmüş ayağı kırılmış diye.
    Meğer kafirin casusu var idi. Bu haberi işitip vardı Tekür'e haber verdi. Tekür der: Kalkarak yerinizden doğrulun, yattığı yerde Bey Begil'i tutun, ak ellerini pazusundan bağlayın, ansızın güzel basını kesin, alca kanını yer yüzüne dokun, etini gününü yağmalayın, kızını gelinini esir edin dedi.
    Meğer Begil'in de orada casusu hazırdı. Begil'e haber gönderdi, der: Başınızın çaresine bakın, üzerinize düşman geliyor dedi. Begil yukarı baktı, gök ırak yer katı dedi. Oğlancığını yanı na getirip söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

    Der:

    Oğul oğul ay oğul
    Karanlıklı gözlerimin aydını oğul
    Güçlü belimin kuvveti oğul
    Gör Ahir neler oldu
    Neler koptu benim başıma
    dedi.
    Kalkıp oğul yerimden doğrulu verdim
    Boynu kırılsın al aygıra sıçrayıp bindim
    Av avlayıp kuş kuşlayıp gezer iken
    Bunaldı sürçtü beni yere çaldı
    Sağ oyluğum kırıldı
    Benim kara başıma neler geldi
    Kara kara dağlardan haber aşmış
    Kanlı kanlı sulardan haber geçmiş
    Demir Kapı Derbendinden haber varmış
    Alaca atlı Şökli Melik müthiş pusu kurmuş
    Pususundan kara dağlara duman düşmüş
    Yattığı yerde Bey Begili futun demiş
    Pazusundan ak ellerini bağlayın demiş
    Kan alaca yurdunu yağmalayın demiş
    Akça yüzlü kızını gelinini esir edin demiş
    Kalkıp oğul yerinden doğrulu ver
    Yelesi kara cins atına sıçrayıp bin
    Çapraz yatan Ala Dağı geceleyin aş
    Ak alınlı Bayındır Hanın divanına geceleyin var
    Ağız dilden Bayındıra selam ver
    Beyler beyi olan Kazanın elini öp
    Ak sakallı babam darda de
    Elbette ve elbette Kazan Bey bana yetişsin dedi de
    Gelmez isen memleket bozulup harap olur
    Kızım gelinim esir gitti belli bil
    dedi. Burada oğlan babasına söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

    Der:

    Baba ne söylüyorsun ne diyorsun
    Bağrım ile yüreğimi ne dağlıyorsun
    Kalkıp yerimden doğrulmam74 yok
    Yelesi kara cins atıma binmem yok
    Arku Beli Ala Dağı anlayarak aşmam yok
    Ak alınlı Bayındırın divanına varmam yok
    Kazan kimdir benim onun elini öpmem yok
    Altındaki al aygırı bana ver
    Kan terletip koşturayım senin için
    Yapışı sağlam demir giyimini bana ver
    Yen yakalar diktireyim senin için
    Kara çelik öz kılıcını bana ver
    Birdenbire başlar keseyim senin için
    Kargı dalı mızrağını bana ver
    Göğsünden er mızraklıyayım senin için
    Ak tüylü delici okunu bana ver
    Erden ere geçireyim senin için
    Ela gözlü üç yüz yiğidini bana ver arkadaşlığa
    Muhammed dini yoluna savaşayım senin çin

    dedi. Begil der: Öleyim ağzın için oğul, belki de benim geçmiş günümü andırtmazsın dedi. Bre giyimimi getirin oğlum giysin, al aygırımı getirin oğlum binsin, memleket ürkmeden oğlum meydana varsın girsin dedi.

    Oğlanı donattılar. Babası ile anası ile geldi görüştü, ellerini öptü. Üç yüz yiğidi yanına aldı, meydana vardı. Al aygır ne zaman düşman kokusunu alsa ayağını yere döverdi, tozu göğe çıkardı. Kafirler der: Bu at Begil'indir, biz kaçarız. Tekür der: Bre iyi bakın, bu gelen Begil ise sizden önce ben kaçarım dedi. Gözcü gözetledi, gördü ki at Begil'in Begil üzerinde değil, amma bir kuş kadar oğlandır. Gelip teküre haber verdi, der: At, giyim kuşam ve miğfer Begil’in, Begil içinde değil dedi. Tekür der: Yüz adam seçilin, tarraka75 çatlasın oğlanı korkutun, oğlan kuş yürekli olur, meydanı bırakır kaçar dedi.
    Yüz kafir seçilip oğlanın üzerine gelmiş, oğlana kafir söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

    Der:

    Oğlan oğlan ey oğlan Haramzade76 oğlan
    Altında al aygırı zayıf oğlan Kara çelik öz kılıcı çentik oğlan Elindeki mızrağı kırık oğlan Ak kirişli yayı kısa oğlan Okluğunda doksan oku seyrek oğlan Yanındaki arkadaşları çıplak oğlan Karanlıklı gözleri fersiz oğlan Şökli Melik şana müthiş pusu kurdu Meydandaki şu oğlanı tutun Pazusundan ak ellerini bağlayın Birdenbire güzel başını kesin Alca kanını yer yüzüne dökün dedi Ak sakallı baban var ise ağlatma Ak bürçekli anan var ise sızlatma Yalnız yiğit alp olmaz Yavşan dibi berk olmaz Belası gelmiş kavat oğlu kavat Çekilip dön buradan
    dedi. Oğlan da burada söylemiş, görelim ne söylemiş:

    Der:

    Herze merze söyleme bre itir77 kafir
    Altımda al aygırımı ne beğenmezsin
    Seni gördü oynar
    Üstümdeki demir giyimim omuzumu kısar
    Kara çelik öz kılıcım kınını doğrar
    Kargı dalı mızrağımı ne beğenmezsin
    Göğsünü delip göğe fırlar
    Akça kirişli katı yayım zarı zarı inler
    Oklukta okum yatağını78 deler

    Yanımda yiğitlerim savaş üüer Alp ere korku vermek ayıp otur Beri gel bre kafir savaşalım
    dedi. Kafir der: Oğuz'un arsızı Türkmen'in delisine benzer, bak hele şuna dedi.
    Tekür der: Varın sorun oğlan Begil'in nesidir dedi, Kafir gelip oğlana söylemiş, görelim nasıl söylemiş :

    Der:

    Altındaki al aygırı biliriz Begilindir Begil hani Kara çelik öz kılıcın Begilindir Begil hani Üstündeki demir giyimin Begilindir Begil hani Yanındaki yiğitler Begilindir Begil hani Eğer Begil burda imişse Geceye kadar cenk edeydik Akça kirişli katı yaylar çekişeydik Ak tüylü delici oklar atışaydık Sen Begilin nesisin oğlan söyle bize
    dedi. Begil oğlu burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:

    Der:

    Bre kafir sen beni bilmez misin
    Ak alınlı Bayındır Han'ın beyler beyisi Solur Kazan, kardeşi Kara Göne, Dönebilmez Dülek Evrren, Düzen oğlu Alp Rüstem, boz atlı Beyrek, Bey Begil’in evinde içiyorlardı, senden casus geldi adındaki al aygıra Begil beni bindirdi, kara çelik öz kılıcını kuvvet verdi, kargı dalı mızrağını himmet verdi, yanındaki üç yüz yiğidini bana arkadaşlığa verdi, ben Begil’n oğluyum bre kafir, beri gel dövüşelim dedi. Kafir Tekür der: Dayan bre kavat oğlu, ben sana varayım dedi.

    Altı kanatlı gürzünü ele aldı, oğlanı üzerine sürdü. Oğlan kalkanını gürze karşı tuttu. Yukarıdan aşağı kafir oğlana müthiş vurdu. Kalkanını ufattı, miğferini ezdi, göz kapaklarını sıyırdı,oğlanı yenemedi. Gürz ite dövüştüler, kara çelik öz kılıçla çekiştiler, sere serpe meydanda kılıçlaştılar, omuzları doğrandı, kılıçları utandı, birbirini yenemediler Kargı daha mızraklarla kırıştılar, meydanda boğa gibi süsüştüler, göğüsleri delindi, mızrakları kırıldı, birbirini yenemedler. At üzerinden ikisi kapıştılar, çekiştiler. Kafirin gücü ziyade, oğlan perişan oldu. Allah Taala’ya yalvarıp söylemiş, görelim nasıl söylemiş:

    Der:

    Yücelerden yücesin yüce Tanrı
    Kimse bilmez nicesin güzel Tanrı
    Sen Ademe taç giydirdin
    Şeytana lanet kıldın
    Bir suçtan ötürü dergahtan sürdün
    İbrahimi tutturdun
    Hanım deriye sardın
    Kaldırıp ötece attırdın
    Ateşi gülistan79 kıldın
    Birliğine sığındım
    Aziz Allah hocam bana medet

    dedi. Kafir der: Oğlan yenildinse Tanrı'na mı yalvarıyorsun, senin bir Tanrın var ise benim yetmiş iki puthanem var dedi. Oğlan der: Ya asi mel'un, sen putlarına yalvarıyorsan ben alemleri yoktan var eden Allah'ıma sığındım dedi.
    Hak Taala Cebrail’e buyurdu ki: Ya Cebrail, var, şu kuluma kırk er kadar kuvvet verdim dedi. Oğlan kafiri kaldırdı yere vurdu. Burnundan kanı düdük gibi fışkırdı. Sıçrayıp şahin gibi kafirin boğazını eline aldı. Kafir der: Yiğit aman, sizin dine ne derler, dinine girdim dedi. Parmak kaldırıp, şehadet getirip müslüman oldu. Geri kalan kafirler bilip, meydanı bırakıp kaçtı.

    Akıncılar kafirin elini gününü vurup kızını gelinini esir ettiler. Oğlan babasına müjdeci gönderdi. hasmımı yendim dedi.
    Ak sakallı babası karşı geldi. Oğlunun boynunu kucakladı. Dönüp evlerine geldiler.
    Karşı yatan kara dağdan oğlana yaylak verdi. Kara koçu koşucu attan tavla verdi. Akça yüzlü oğluna akça koyun şölenlik verdi. Ela gözlü oğluna al duvaklı gelin aldı. Ak alınlı Bayındır Han'a hisse çıkardı.

    Oğlunu aldı Bayındır Han'ın divanına vardı. El öptü. Padişah Kazan oğlu Uruz'un sağ yanında ona yer gösterdi. Cübbe, çuha, sırmalı elbise giydirdi. Dedem Korkut gelip neşeli havalar çaldı, bu Oğuznameyi düzdü koştu, Begil oğlu Emre'nin olsun dedi. Gaziler başına ne geldiğini söyledi.
    Dua edeyim hanım: Yerli kara dağların yıkılmasın. Gölgeli koca ağacın kesilmesin. Allah'ın verdiği ümidin kesilmesin. Günahınızı adı güzel Muhammed’e bağışlasın hanım hey!...


    Dede Korkut Hikayeleri

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder

    -> "Anonim" seçeneğiyle isim vermeden yorum yazılabilir.
    -> "Adı/URL" seçeneğiyle sadece isim verilerek de yorum eklenebilir.
    -> Yorum yazarken anlaşılır olmaya ve Türkçe yazım kurallarına uymaya çalışınız!

    loading...

    Uyarı

    Bu sitedeki içerikler tanı ve tedavi amaçlı değil, tamamen bilgilenme ve sağlıklı kalma konusunda tavsiye amaçlıdır. Burdaki bilgilerin tanı ve tedavi amaçlı kullanılmasından doğacak sonuçlardan sitemiz sorumlu tutulamaz. Sağlık ile ilgili bir probleminiz olması durumunda bir doktora başvurmalısınız.


    Bilgitc.blogspot.com makale ve sağlık yazılarınızın telif hakkını gözetmektedir. Eğer yazınızın bu sayfada yer almasını istemiyorsanız veya belirli bir kaynağa yönlendirilmesini istiyorsanız lütfen bu linke tıklayarak bizimle temasa geçin

    İletişim Formu

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *