• Son Eklenenler

    Türkiyenin Bilgi Blogu, Blogger Destek

    Ücretsiz Firma Ekle
    loading...

    26 Temmuz 2011 Salı

    SİVAS’TA YATIRLAR-SİVAS'TA TÜRBELER

    SİVAS’TA YATIRLAR

    Manevî üstünlüklere sahip bu kişilere ait yatırlar Anadolu'nun dört bir tarafına
    yayılmış durumdadır. Sivas da yatırların fazla olduğu yörelerimizden biridir. Yüzölçümü
    itibariyle Türkiye’nin ikinci büyük ili olan Sivas’ın ilçe ve köylerinde araştırılmayı
    bekleyen onlarca türbe ve makam bulunmaktadır. doğudan batıya, kuzeyden güneye
    uzanan istikametlerin güzergâhında bulunmasından, buna bağlı olarak, üzerinde tarih
    boyu birçok hadise ve faaliyetlerin yer almasından dolayı bu sonucu tabii karşılamamız
    gerekir.
    Bugünkü tespitlerimize göre, sadece Sivas merkez ilçedeki yatır sayısı 35’tir.
    Bunlardan bazıları hakkında bildiklerimiz efsane şeklindedir. Bazılarını ise tarihi
    bilgilerle ortaya koyabiliyoruz.
    İnsanlar, yatırları yalnız hacet ve dileklerinin Allah tarafından kabul edilmesi için
    değil, aynı zamanda çeşitli hastalıklardan kurtulmak maksadıyla da ziyaret ederler.
    Türbede yatan zatın özelliğini kerametleri, yaşayışı, yaşadığı devir, tarikati
    belirtmekle beraber halkın ziyaret amacı da onun diğer ulu kişilerden farklı yönünü
    ortaya koyar. Biz de Sivas’taki yatırları bu çerçevede gruplandırmaya çalışacağız.
    Tespit ettiğimiz yatırların başlıcaları şunlardır:
    1. Abdülvahhab Gazi
    Kimliği : VIII. yüzyılda yaşamıştır. Asıl adı Abdülvehhab bin Buht-üs-Sünevî
    olan Arap’tır. Peygamberimizin sancaktarı ve Battal Gazi’nin silah arkadaşıdır. Ahmet
    Turan Gazi ile birlikte şehit olduğu, akarsuyun cesetini şimdiki mevkie getirdiği, bir rüya
    sonrası yerinin tespit edildiği anlatılır. Türbesi Yukarıtekke mevkiindedir. Sivas’tan
    başka İznik, Elazığ’ın Kale köyü, Bayburt, Akşehir gibi beldelerde kabir veya makamları
    vardır.
    Kerametleri : 1939 Erzincan depreminde türbesinden çıkıp gökyüzündeki kırmızı
    bulutları eliyle uzaklaştırarak, Sivas’ı zelzeleden korur.
    93 Harbinde (1877/1878) diğer erenlerle birlikte uzun cübbesi ve yeşil sarığıyla,
    Anadolu’nun içlerine doğru ilerleyen Rusların karşısına çıkarak onları durdurur.
    Cami imamının rüyasına girerek, camiden eşya çalan hırsızı ihbar eder ve
    yakalanmasını sağlar.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Her türlü dileği olanlar, ev sahibi olmak
    isteyenler, sünnet olacak çocuklar.
    2. Ahi Emir Ahmet
    Kimliği : XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır.
    Ailesi, Horasan’dan gelip Bayburt’a yerleşmiştir. Sivas’ta Ahi teşkilatının en önemli
    temsilcilerindendir. Mevlevî’dir. Türbesi Paşabey Mahallesindedir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : İşlerinin iyi gitmesini isteyen esnaf, çeşitli
    dileği olanlar, hasta ve huysuz çocuğunu yedi tekke dolaştıranlar.

    3. Ahmet Turan Gazi
    Kimliği : Asıl adı Ahmeri Terran’dır. Kabri, Soğuk Çermik’in tepesindedir. Bir
    çarpışma sırasında bu mevkide şehit olduğu için, buraya defnedilmiştir. Battal Gazi’ye
    yenilince, Müslüman olmuş ve onun silah arkadaşlığını yapmıştır.
    Kerametleri: Çarpışma sırasında atı, karşıki tepeden yaklaşık 350-400 metrelik
    mesafeye sıçrar ve nal izleri hâlâ durmaktadır.
    Şehit düşerken kayalardan sular fışkırır ve bugünkü ılıca suyu ortaya çıkar. Ilıca
    suyunun şifalı oluşunun sebebi bundandır.
    Yukarıdaki tepeden aşağıdaki çermiğe (ılıcaya) kolunu uzatarak abdest alır.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Çocuğu olmayanlar veya olup da
    yaşamayanlar (Çocuk olursa adı Ahmet Turan / Ahmet Duran konulur.), ev sahibi olmak
    isteyenler.
    4. Akarcullah Baba
    Kimliği : Ne zaman yaşadığı ve hayatı hakkında kesin bilgi yoktur. Mezarı
    Sabahattin Öztürk Spor Salonunun kuzey batısında idi. Şimdi arazi düzenlemesi
    sebebiyle ortadan kaldırılmıştır.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Akarcası (sulu yarası) veya kapanmayan
    yarası olan hastalar.
    5. Ali Baba
    Kimliği : XVI. yüzyılda yaşamıştır. Mezarı, Ali Baba Mahallesindeki kendi
    adıyla bilinen camidedir. Soyca, Horasan erenlerinden olduğu söylenir. Ali Baba-i Kebir
    olarak bilinir.
    Kerametleri : Padişahın “Dünyanın en iyi üç nesnesi nedir ?” sorusuna Ali Baba;
    “Yemek, içmek, yellenmek” der. Öfkelenen padişah önce onu hapse attırır ancak ilerleyen
    birkaç gün içinde ona haklı bulur ve birkaç köyü kendisine bağışlar.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Başı ağrıyanlar, ağzı çarpılanlar, korkanlar,
    yedi tekke dolaşanlar.
    6. Arap Evliyası /Uyku Evliyası
    Kimliği : Türbesi Ece mahallesindedir. Hayatı hakkında bilgi yoktur. Bağdatlı
    olduğu, Abdülkadir Geylanî’nin soyundan olduğu söylenir.
    Kerametleri : Cesetinin toprak altında kaldığı yer, zamanla çöplük olarak
    kullanılmış, mahalleli bir miralayın rüyasına girerek kendisini oradan çıkarttırmıştır.
    Türbesinden çıkarak zaman zaman mahalle sakinlerinin gözüne görünüp hayır dualar
    etmiştir.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Uyuyamayanlar, ağlaması durmayan
    çocuklar, yedi tekke gezenler,
    7. Arap Evliyası
    Kimliği : Hakkında bilinenler azdır. Bir savaş sırasında şehit düştüğü, Sivas’taki
    diğer Arap Evliyası ile akraba olduğu söylenir. Türbesi, Gürsel Paşa Caddesindedir.
    Kerametleri : Dilek dilemeye gelenler, mezarın yanında yeni pişmiş ekmek bulur.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Çeşitli dileği olanlar.

    8. Arap Şeyhi
    Kimliği : Mezarı Paşabey Mahallesindedir. Asıl adı Şeyh Abdullah el-Haşimî el-
    Mekkî’dir. Hz. Muhammed soyundan olup rifaî şeyhidir. Sivas Kongresine katılmıştır.
    1922’de öldüğünde 100 yaşından fazladır.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Aile geçimsizliği olanlar, felçliler, diğer
    hastalar ve yedi tekke gezenler.

    9. Aziz Baba
    Kimliği : Geçemini çubukçulukla sürdürdüğü için çevrede; “Çubukçu Aziz
    Baba” olarak tanınmıştır. Evlenmemiştir. 1944’te ölmüştür. Mezarı Halifelik
    Mezarlığındadır.
    Kerametleri : Hazine bulunduğu yere gidenler, orada Aziz Baba’nın bastonunun
    ucuyla altınları tek tek çıkarttığını görür.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri :-

    10. Bun Baba
    Kimliği : Türbesi Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesinin bahçesindedir. Mezarın
    baş ve ayak kısmında XIII-XIV. yüzyıla ait iki şahide bulunmaktadır. Kim olduğu
    hakkında bilgimiz yoktur. Halk, Bun Baba söyleyişinin yanında Mum Baba, Bum Baba
    Bön Baba ve Dön Baba da demektedir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Sıkıntısı ve dilekleri olanlar.

    11. Çeltek Baba’nın Kardeşi
    Kimliği : Türbesi Eski Paşa Hamamının yanındadır. Halkın ifadesine göre Çeltek
    köyündeki Çeltek babanın ağabeyidir. Burada şehit düşmüştür.
    Kerametleri : Komşuların rüyasına girerek, türbenin temiz tutulmasını istemiştir.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Felç ve sara hasatları, başı ağrıyanlar.

    12. Fettah Dede
    Kimliği : Akdeğirmen Mahallesinde yatmaktadır. Yanında dört mezar daha vardır
    ve bunlara “Fettahlar” denilmektedir. Nakşibendî tarikatinin önde gelenlerindendir.
    1863’te vefat etmiştir. Sabırlı ve sakin yaradılışlıdır. Silsilename adlı bir manzum eseri
    vardır.
    Kerametleri : Şeyh İsmail Hakkı Toprak’ın rüyasına girerek, oldukça hor
    kullanılan türbesini mezbelelikten kurtarmasını istemiştir.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri :Sivas’tan Hacc’a gidenler.
    13. Göz Evliyası
    Kimliği : Hakkında bilgi yoktur. Mezarı, Küçükminare Mahallesindeyken ev
    yapımı sırasında kaldırılmıştır. Şimdi yeri belli değildir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Göz hastaları.

    14. Güdük Minare
    Kimliği : Türbe Küçükminare Mahallesindedir. İçinde, genç yaşta ölen Eratna
    Devletinin kurucusu Alaaddin Eratna’nın oğlu Hasan Bey yatmaktadır (XIV. yüzyıl).
    Hasan Bey zeki ve yakışıklı biridir. Sivas Valiliği yapmıştır. Mardin Artuklu beyi Melik
    salih Şemseddin’in kızı ile evleneceği sıra Dabaz (Ürtiker / kaşıntı) hastalığından
    ölmüştür.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Vücudunda ürtiker / kaşıntı / dabaz olan
    kimseler.
    15. İhramcızade İsmail Hakkı Toprak
    Kimliği : Nakşibendi şeyhidir. 1881-1969 yıllarında yaşamıştır. Mezarı Ulucami
    avlusundadır. Yare Yadıgâr adlı bir mevlit kitabı vardır.
    Kerametleri : Sivas’ta iken Tokat-Amasya yolunda olan trafik kazasını bilmiştir.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri :-

    16. İncili Hanım
    Kimliği : Türbesi Atatürk Sağlık Meslek Lisesi içindedir. XVII.-XVIII. yüzyılda
    yaşadığı tahmin edilmektedir. söylentiye göre Sokullu Mehmet Paşa’nın kızıdır. Sivas’a
    Sarıhatipler (Sarısözen)’e gelin gelirken, cehizinde inci ile işlenmiş yorgan da getirdiği
    için İncili Hanım olarak anılmıştır.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Dilek sahipleri.

    17. I. İzzettin Keykavus
    Kimliği : Sultan I. Gıyaseddin Keyhusrev’in büyük oğludur. 1219’da akciğer
    vereminden vefat etmiştir. Türbesi Sivas Darüşşifası içindedir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Dilek sahipleri.

    18. Kadı Burhaneddin
    Kimliği : Kadı burhaneddin devletinin kurucusudur. 1345-1398 yıllarında
    yaşamıştır. On iki yaşındayken sarf, nahiv, lügat, mantık, hesap, aruz ve hat dersleri
    almış, bu alanlarda önemli mesafeler katetmiştir. Bunların dışında ok atma, kılıç
    kullanma ve ata binmede hünerini sergilemiştir. On dokuz yaşında Hacc’a gitmiş, yirmi
    bir yaşında kadı olmuştur.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Hastalar, dilek sahipleri, geçimsiz eşler

    19. Karakaş Baba
    Kimliği : Gülyurt Mahallesindedir. Yanında dört mezar daha bulunmaktadır.
    Hakkında bilgi yoktur. “Uyku Tekkesi” veya “Çat Baba” adıyla da bilinir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Sinir hastaları, dilek sahipleri, korkan
    çocuklar.

    20. Kılavuz Baba
    Kimliği : Mezarı Kılavuz Camii girişinde soldadır. Yanında birkaç mezar daha
    vardır. Abdülvahhabi Gazi’nin yanında yer aldığı, birliklere kılavuzluk ettiği, yapılan
    savaşta şehit düştüğü söylenir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Dilek sahipleri.

    21. Kırkkızlar
    Kimliği : Türbe, Abdülvahhabi Gazi türbesinin güney batısındadır. XVIII.
    yüzyılda inşa edilmiştir. Türbede yatanın kim olduğu hakkında bilgi yoktur.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Evde kalmış kızlar, çeşitli dilekleri olanlar

    22. Kırklar
    Kimliği : Eskiden Çayırağzı Mahallesinde olduğu söylenir. İnanca göre, “kırk
    papaz”ın burada bataklığa gömülüp ölmüş yahut “kırk kız”ın burada taş kesilmiştir.
    Kırklar adı da buradan gelmektedir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Başında yedi cin dolaşan gelinler.

    23. Mur Ali Baba
    Kimliği : 1805-1882 yılları arasında yaşamıştır. Asıl Adı Mehmet’tir ve
    Kerkük’te doğmuştur. Kadirî şeyhlerinden Şeyh Halis’in yanında yetişmiştir.
    Çalışkanlığından dolayı “Mur” (karınca) lakabıyla anılmıştır. Bu söz halk arasında
    “Mor” olarak telaffuz edilir. Şeyhinin emri üzerine Sivas’a gelmiş ve buraya yerleşmiştir,
    burada vefat etmiştir. Türbesi Kızılırmak Sağlık Ocağının karşısındadır. Tenbihü’s-
    Salikin adlı bir eseri olan Mur Ali Baba aynı zamanda şairdir.
    Kerametleri : Hastalığına şifa bulamayan Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa’ya
    mektup gönderir ve mektup eline geçince iyileşeğini yazar ve dediği gerçekleşir.
    Türbedeki ona ait tesbihi çalanın eli-kolu tutulmuş, tesbih kendiliğinden tekrar
    tekkede görülmüş.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Dilek sahipleri.

    24. Numan Sabit
    Kimliği : 1692’de Sivas’ta doğmuş, 1764 yılında yine burada vefat etmiştir.
    Uluanak Mahallesindeki aile kabrinde yatmaktadır. Şeyh Ahmet Efendi’nin oğludur.
    Müderrislik yapan Numan Sabit aynı zamanda âlim ve şairdir. Bir divanı vardır.. Buraya
    “Yılancık Evliyası” da denir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Yılancık hastalığına tutulanlar.

    25. Nur Baba
    Kimliği : Mezarı Selçuk İlköğretim Okulu bahçesindedir. Divane derviş
    olduğu,pişmiş ekmeğe rağbet etmeyip karnını fırınlardan aldığı hamurlarla doyurduğu
    söylenir. Hakkın bilgi bulunmamaktadır.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Dilek sahipleri.

    26. Sarılık Tekkesi (Emir Arif)
    Kimliği : Pulur mahallesindedir. Türbede Ahi Emir Arif yatmaktadır. Bir savaş
    sırasında sarılık hastalığına yakalanan Emir Arif ölürken; “Sarılık olanlar mezarımı
    ziyaret etsin.” diye vasiyette bulunmuştur. Söylentiye göre Emir Ahmed’in kardeşiymiş.
    Kerametleri : Eskiden evin yanında bulunan evdeki tandırdan her sabah sıcak
    ekmek çıkarmış ve bu ekmek gelenlere verilirmiş. Birgün hizmetçinin, ekmeklerin o
    evden çıktığını söylemesi üzerine, tandır artık ekmek vermez olmuştur.
    Tekkeyi ortadan kaldırmak isteyen kişi hemen oracıkta ölmüştür.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Sarılık hastaları.

    27. Sıtma Tekkesi
    Kimliği : Tekke, Çayyurt Mahallesindedir. Halk burada yatanı Şahap Dede olarak
    bilir. Mevlevî şeyhi olduğu söylenir. Ne zaman yaşadığı bilinmemektedir. Mezarının
    yerini kendisi tayin etmiştir.
    Kerametleri : Beddua etmesi üzerine Pepe Ahmet adındaki bir çocuğu sıtma
    tutmuştur, fakat Şahap Dede’nin okuması üzerine çocuk tekrar sağlığına kavuşmuştur.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Sıtma hastaları.

    28. Süt Evliyası
    Kimliği : Demircilerardı Mahallesindedir. Türbede toplam dört sanduka vardır.
    Velinin kimliği hakkında bilgimiz yoktur.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Doğum sonrası göğsüne süt gelmeyen
    hanımlar.

    29. Şah Hüseyin
    Kimliği : Mezar, Atatürk İlköğretim Okulunun bahçesindeyken yol yapımı
    dolayısıyla ortadan kaldırılmıştır. Aslında evin sahibi olan kişi, ölünce evinin bahçesine
    defnedilmek istemiş. Zamanla halk orada yatan kişiyi erenlerden biri olarak nitelemiş,
    mezar yatır haline gelmiştir.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Hastalar ve dilek sahipleri.

    30. Şehitler
    Kimliği : Şehitler Camiinin karşısında beş mezar olarak bulunmaktadırlar.
    Eskiden on mezar olduğu söylenir. Bir rivayete göre, Timur zamanında burada şehit
    düşmüşlerdir.
    Kerametleri : Kabirlerin bulunduğu yere dükkân yapmak isteyen adam, rüyasında
    kendisine defalarca ikaz edilmesine rağmen isteğinden vazgeçmeyince, çalışırken düşüp
    ölmüştür.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Dilek sahipleri.

    31. Şemseddin Sivasî
    Kimliği : 1520’de Zile’de doğmuş, 1597’de Sivas’ta vefat etmiştir. Asıl adı
    Ebü’s-Sena Şeyh Şemseddin Ahmed Es-Sivasî’dir. Sivas’ta “Karaşems” olarak bilinir.
    Babası Ebulbereket Mehmet Efendi, Halvetî tarikatindendir. Kendisi de Halvetiye
    tarikatinin Şemsiye kolunu kurmuştur. Sivasî, Amasya, Tokat ve İstanbul’da ilim ve
    tarikat yolunda mesafeler almış, müderrisliğe kadar yükselmiştir. Manzum ve mensur 30
    eseri vardır.Meydan Camii avlusundaki bugünkü türbe 1600’de yapılmıştır. Türbede
    diğer aile fertlerine ait yirmi sanduka bulunmaktadır. Sivas’ta yakın zamana kadar,
    Hacc’a gidenler Şemseddin Sivasî’nin türbesi önünden uğurlanırdı.
    Kerametleri : -
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Hasta çocuklar, dilek sahipleri.

    32. Şeyh Akbaş Baba
    Kimliği : Türbesi Demircilerardı Mahallesindedir. Türbenin XVIII. yüzyılda
    yapıldığı tahmin edilmektedir. Hakkında bilgi yok denecek kadar azdır. Halkın inancına
    göre Akbaş Baba , Peygamberimizin sancaktarıdır. Sivas’ta şehit olunca sancağı elinden
    Abdülvahhabi Gazi almıştır. Akbaş Baba’ya “Küt Evliyası” da denilir. Türbede
    kendisinin haricinde Akbaş Baba’nın yakınlarına ait olduğu tahmin edilen dört mezar
    daha vardır.
    Kerametleri : Türbenin yanındaki çeşmeden abdest alıp tekrar türbeye girermiş.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Üç-dört yaşına geldiği halde yürüyemeyen
    çocuklar.

    33. Şeyh Çoban
    Kimliği : Türbesi Şeyh Çoban Mahallesindedir. Türbede Şeyh Çoban’ın
    sandukasının haricinde bir sanduka daha vardır. XII. yüzyılda yaşadığı sanılan Şeyh
    Çoban’ın asıl adı Şeyh Hüseyin Raî’dir. Babasının çok sayıdaki sığırını güttüğü için raî
    “çoban” olarak tanınmıştır. Büyük mutasavvıf Ebü’l-Vefa’nın yedinci halifesidir. İslâmı
    yaymak ve gönüller fethetmek için Horasan’dan Sivas’a gelen bir Alperen olduğu
    söylenir.
    Kerametleri : Mezarının başında bulunan tokmak, bir savaş çıktığından ortadan
    kayboluyormuş. Bu tokmak Gökmedrese’ye götürülmüş daha sonra tamamen
    kaybolmuştur.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Hastalar, çocuğu olmayanlar, felçliler,
    işinde bereket umanlar.

    34. Şeyh Erzurumî
    Kimliği : Sivas Otogarının doğusunda bulunan türbenin XIII. yüzyılın sonlarında
    inşa edildiği sanılmaktadır. Erzurumî, halkın ifadesine göre, din uğruna çarpışan cengaver
    bir yiğittir. Türbenin yanında bulunan kuyu, bugün kapanmıştır.
    Kerametleri : Erzurumî’nin 40-50 adamı muhtelif zamanlarda türbenin etrafına
    çadır kurar ve onu yalnız bırakmazlarmış.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Gözü şaşı çocuklar, dilek sahipleri.

    35. Yüğrük Şah
    Kimliği : Türbe şimdiki PTT Başmüdürlüğünün bulunduğu yerde iken bugün
    yoktur. Hakkında bilgi yoktur.
    Kerametleri : Birgün hanımına helva yaptırıp bir anda, o sırada Hac’da bulunan
    efendisine ulaştırır.
    Ziyaret edenler ve ziyaret sebepleri : Yürümesi geciken çocuklar.


    Bu zatların halkın gönlüne taht kurmalarında, onların hayattayken gösterdikleri
    birtakım olağanüstülüklerin yani kerametlerin rolü büyüktür. Ne var ki hepsinin keramet
    sahibi olduğunu söylememiz mümkün değildir. Nitekim yukarıda işaret ettiğimiz gibi,
    Sivas’ta yatmakta olan zatlar sadece bir din adamı, bir mutasavvıf değil bunların dışında
    bey, paşa, kadı, âlim, şair yahut sıradan insanlar da olabilmektedir. VII. yüzyıldan XX.
    yüzyıla kadar muhtelif yüzyılllarda yaşamış olan bu kişilerin şöhreti, insani yaşayışı veya
    talihsiz hayatı onların sevilmelerinde önemli rol oynamıştır. Bir kısmı hakkında bilgi
    bulunmamakla beraber halk onun yattığı yeri kutsal, içinde yatanı aziz ve mübarek
    bilmiş, hakkında menkabeler vücuda getirmiştir.
    Tekkelerin ziyaret edilmeleri, onların vasıtasıyla Allah’tan şifa ummaları geleneği
    Anadolu’da yüzylıllardır sürdürülen bir gelenektir. Ancak önceki yüzyıllara oranlar
    günümüzde, tekkelerde yapılan bu ameliyeler pek azalmıştır. Buna rağmen yatırların
    toplum üzerindeki etkileri hâlâ sürmektedir. Halk, gerek şehir merkezinde gerekse -
    pekçok beldede olduğu gibi- yüksekçe bir tepede mekan tutmuş olan mübarek şahısların
    o beldenin koruyucuları olduğuna, inancı tamdır.


    Doğan KAYA

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder

    -> "Anonim" seçeneğiyle isim vermeden yorum yazılabilir.
    -> "Adı/URL" seçeneğiyle sadece isim verilerek de yorum eklenebilir.
    -> Yorum yazarken anlaşılır olmaya ve Türkçe yazım kurallarına uymaya çalışınız!

    loading...

    Uyarı

    Bu sitedeki içerikler tanı ve tedavi amaçlı değil, tamamen bilgilenme ve sağlıklı kalma konusunda tavsiye amaçlıdır. Burdaki bilgilerin tanı ve tedavi amaçlı kullanılmasından doğacak sonuçlardan sitemiz sorumlu tutulamaz. Sağlık ile ilgili bir probleminiz olması durumunda bir doktora başvurmalısınız.


    Bilgitc.blogspot.com makale ve sağlık yazılarınızın telif hakkını gözetmektedir. Eğer yazınızın bu sayfada yer almasını istemiyorsanız veya belirli bir kaynağa yönlendirilmesini istiyorsanız lütfen bu linke tıklayarak bizimle temasa geçin

    İletişim Formu

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *