Kedi Hastalıkları Kedilerde İdrar Yolu Taşları: Kedilerde ürolojik sendrom, idrar kesesi ve idrar yolu enfeksiyonları ile idrar yolu taşları ve tıklanmalarla karakterize hastalıklar grubudur. Cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, özellikle 1- 5 yaş grubundaki erkek kedilerde görülmektedir! Genel olarak görülen belirtilen kanlı ve ağrılı bir idrar ile idrar miktarında azalmadır. Tıkanmaya kristal yapıdaki elementler sebep olmakta, bunların çoğunluğunu struvit denilen taşlar oluşturmaktadır. Tıkanıklığı takiben halsizlik, iştahsızlık, kusma, sıvı kaybı ve yapılan muayenede idrar kesesinin büyümesi söz konusu olur. Erkek kedilerde kısırlaştırmanın idrar yolu taşı oluşumuna etkisi olduğu söylenmektedir. Bunun yanında genel olarak idrar hacminin önemli bir etkisi olduğu, pH ın 6.6 dan yüksek olduğu durumlarda idrar yolu taşlarının oluşumunun arttığı rapor edilmektedir. Magnezyum tüketiminin arttırıldığı diyetlerde yine aynı şekilde strüvit taşları görülme sıklığında bir artış olmaktadır. İdrar yolu taşları oluşumunda yaygın tedavi yöntemi, idrar akışını aktif hale geçirmek, gerekirse sonda uygulamak, kaybedilen sıvı açısından organizmayı desteklemek ve sistemde oluşabilecek enfeksiyonu kontrol altına almaktır. Tedavi süresince ve sonrasında idrar pH ını istenilen düzeyde tutmak tedavinin temel prensiplerinden birini oluşturur. Profesyonel içerikli mamaların içinde,struvit taşlarının oluşumunu engelleyecek özel içerik karışımları bulunmaktadır.Her fırsatta belirttiğimiz gibi,kedim beğenmiyor,ne yaptıysam ondan yemiyor!problemlerini hekiminizle beraber aşmaya çalışın!Çünkü diğerlerinde 'pahalı' olan bu mamalar;hakikaten işe yarıyor ve;kedinizin gereksiz ve yıpratıcı rahatsızlıklar geçirerek sizin üzülmeniz ve kat be kat paralar harcamanıza inanın ki değmiyor... |
Evcil kedi ve egzotik kedigillerde görülebilen, aksırık, burun akıntısı, 41 dereceye kadar çıkabilen vücut ısısı gözde kendisine özgü lezyonlarla karakterize hastalıktır. Her yaşta görülmekle beraber, hastalığın seyri yavrularda daha şüphelidir.
Solunum sistemine etkileri : Seröz ya da iltihaplı bir burun akıntısı, farenjit, kronik sinüzit.
Göze ilişkin etkileri : Çoğu zaman iltihaplı bir göz akıntısı kendini gösterir.
Üreme Sistemine İlişkin Etkileri : Uterus Enfeksiyonları, düşükler, gebelik esnasında yavrunun protein yapısında değişiklikler. Özellikle birden fazla kedinin dahil olduğu durumlarda söz konusu olur. Vücudunda hastalık etkenini taşıyan kedilerin hastalığın yayılmasında önemli rolü vardır. Stres faktörleri taşıyıcı kedilerin aktif hastalık belirtileri göstermesine, sağlıklı kedilerin hastalanmasında büyük rol oynar. Çok genç ve çok yaşlı kedilerin dışında hastalığın geleceği genellikle iyidir. Hasta sahibi genellikle uzayan hastalıklarda oluşabilecek ikincil bakteriyel enfeksiyonlara ve buna bağlı kilo kaybına hazırlıklı olmalıdır.
Calicivirus adındaki etken olaya girdiği zaman ağızda salgı artışı, ağız içinde sert damakta, dilde ülser tarzında yaralar, burun delikleri etrafında değişik tarzda lezyonlar göze çarpar. Bunun yanı sıra akciğer ödemi ve ağır, öldürücü akciğer bozukluklarına yol açabilir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------
TOKSOPLAZMASIS |
Memelilerden kuşlar gibi çok değişik canlı guruplarında(300kadar sıcakkanlı hayvan) yaşayabilen bir parazittir.Toksoplazmagondi adı ile bilinen etken,oldukça küçük(4-12 mikron)hücre içinde bulunan tek hücreli bir organizmadır.. Parazitin esas yerleştiği ve ürediği canlı türü,kedi ve kedigillerdir.Bu hayvanlarda ağız yoluyla alınan etken,özellikle ince bağırsak üzerinde gelişmektedir.Sadece bağırsakta sınırlı kalan enfeksiyonlarda ishal,iştahsızlık gibi sindirim bozuklukları geçici olarak görülür ve çoğu zaman gözden kaçarak önemli bir belirti göstermez. Eğer etkenler,vücut dokularına yayılırsa,kalp,beyin,göz gibi hayati organlarda veya iskelet kaslarında bağışıklığın gelişmesiyle kistlerin oluşmasına sebep olur! Kistlerin,bu organlardaki yerine ve tahribine bağlı olarak;ensefalitis(beyin iltihabı),sinirsel bozukluklar veya akciğer bozuklukları belirebilir. Parazitli kediler,akut(hastalığı yeni başladığı)dönemde dışkılarıyla,toksoplazma etkenlerini etrafa bulaştırarak önemli bir enfeksiyon kaynağı olabilmektedirler!Temizlik şartlarına dikkat edilmediği durumlarda,insanlar ve çevredeki diğer hayvanlar enfekte olabilirler.. Enfeksiyonun insanlara bulaşmasında kedi dışkısındaki ookistler önemli bir yer tutar.Bu nedenle evcil hayvanlarınızın öncelikle Veteriner Hekimler tarafından paraziter tedavilerinin özenle ve zamanında yaptırılması çok önemlidir! Kendi yediklerinize dikkat ettiğiniz gibi,onların yediklerine de dikkat etmeli,tuvalet eğitimleri verilerek rasgele tuvalet yapmaları engellenmeli,dışkılar fazla bekletilmeden ve el değmeden hemen atılmalıdır! Toksoplazmosis insanlara,yalnızca kedi ve köpeklerden geçmez!Süt ve süt ürünlerinden,iyi pişmemiş etlerden,sokağı süpüren bir hizmetlinin kaldırdığı toz bulutundan dahi rahatlıkla alınabilen bir organizmadır! Hamilelik ve Toksoplazma: Kaynak:Veteriner Protozooloji-Prof.Dr.Erkut TÜZER-Prof.Dr.Müfit TOPARLAKHamile kalınan dönemden önce,hayatlarının herhangi bir döneminde hayvanlarla birlikte yaşamış hamile kadınlarda bağışıklık oluştuğundan dolayı parazitten etkilenmezler ve normal-sağlıklı bir doğum yapmamaları için hiç bir neden yoktur!Hamilelik sırasında ilk defa bir canlıdan Toksoplazma,hamileliğin ilk dönemlerinde olmuşsa, düşük ve ölü doğum vakaları görülebilir!Yavru gelişmeye devam edipte doğum gerçekleşirse;doğan bebek toksoplazma ile enfektedir..Zamanla sarılık,karaciğer büyümesi,deride döküntüler,psikolojik ve sinirsel belirtiler,körlük,hareket bozuklukları,beyinde su toplanması,zeka geriliği gibi durumlar söz konusu olabilmektedir! Enfeksiyon,gebeliğin ne kadar erken döneminde alınırsa,tahribatta o kadar fazla olur! Hamileliği olmayan kişilerde toksoplazma alındığında;önemli belirtiler göstermeksizin,lenf bezinin şişkinliği,ateş,halsizlik gibi bir çok hastalıkta olan belirtiler gösterebilir ve çoğu zaman fark edilmez!Bağışıklığın oluştuğu ve doku kistlerinin hapsedildiği durumlarda hayat boyu herhangi bir sakınca ve belirti gözlemlenmez! Ancak,bağışıklık sistemi çalışmasının durduğu AIDS gibi hastalıklarda yada uzun süreli kortizon kullanımı gibi durumlarda enfeksiyon yeniden canlanabilir ve ölüme kadar gidebilen ciddi olasılıklar görülebilir! Tavsiyemiz,hamilelik istenmesi yada saptanmasından hemen sonra evdeki hayvanlarımızı uzaklaştırmak yerine parazit tedavilerini eksiksiz ve zamanında yaptırarak onların bakımlarından bir süre uzak durmanızdır!Tüm hayvan sahipleri,genel hijyen kurallarına ve tedavilerine uygun devam ettiklerinde,son derece büyük sorunlar çıkartabilecek toksoplazmasis'in bu sonuçlarından etkilenmeyeceklerdir!Bol sağlıklı günler dileriz SAĞLIKLI KEDİ VE HASTA KEDİ ARASINDAKİ FARKLAR |
Belirtileri nelerdir?: Kuluçka süresi 2- 10 arasında değişebilir. Hastalık, yüksek ateş ( 40 -41 derece) , iştahsızlık,kilo kaybı ve depresyon ile başlar. Bu belirtilerden 24-48 saat sonra, hastalarda kusma ve ishal ve buna bağlı olarak hızla gelişen dehidrasyon ortaya çıkar. Lenfopeni ve Lökopeni mevcuttur. Total lökosit, 2000’nin altına düştüğünde prognoz kötüdür. Hastalanan genç kedilerin %60-90’nında ,klinik belirtilerin görülmesinden 12 saat sonra ölüm görülür.(hastalık perakut seyreder).
İntrauterin hayatta ( doğmadan önce) ve doğum sırasında enfekte olan kedilerin cerebellum’unda meydana gelen patolojik değişiklik sonrasında sinirsel belirtilerle karakterize olan bir seyir gözlenir.
Akut panleukopeni’de mortalite oranı %5-90 arasında değişmektedir. Hastalık hızla zayıflamaya ve ölüm öncesi hipotermi’ye yani vücut ısısının düşmesine neden olmaktadır. Aynı zamanda şiddetli dehidrasyon ve endotoksemi ve intravaskuler koagülasyon(pıhtılaşma) nedeni ile ölümler görülür. Yine hafif icterus(sarılık),ülseratif ve ya nekrotik ağız iç yaraları,rhinitis de görülebilir.
Subakut panleukopenili kedilerde 1-3 gün süren iştahsızlık dışında başka bir önemli bulgu ile karşılaşılmayabilir.
Korunma: İnaktif veya modifiye edilmiş canlı aşılarla aşılanması gerekir. Yavrular 8-10 haftalık iken birinci aşıları ve 12-14 haftalık olduklarında da ikinci aşıları yapılır. Ancak yüksek bulaşma riski olan yerlerde,16-18 haftalık olduklarında 3. aşılarının yapılması yerinde olur. Yaklaşık 15 gün içinde spesifik antikorlar oluşacaktır.Bu aşılar( gebe,hasta ve hastalık yayan kediler kullanılmaz. Bunun yerine antiserum uygulaması doğrudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
-> "Anonim" seçeneğiyle isim vermeden yorum yazılabilir.
-> "Adı/URL" seçeneğiyle sadece isim verilerek de yorum eklenebilir.
-> Yorum yazarken anlaşılır olmaya ve Türkçe yazım kurallarına uymaya çalışınız!