• Son Eklenenler

    Türkiyenin Bilgi Blogu, Blogger Destek

    Ücretsiz Firma Ekle
    loading...

    28 Temmuz 2011 Perşembe

    Pnömoni (Zaturre) ve Pnömoni Aşısı

    Kış mevsiminde artış gösteren Zatürre (Pnömoni) bir veya birkaç akciğer lobunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan, daha çok küçük çocuklarda, ileri yaştakilerde ve kronik bir hastalığı bulunan kişilerde daha ağır seyreden ve bazen ölümle sonuçlanabilen ateşli bir hastalıktır. Bu hastalıkta akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihabi bir sıvıyla dolar. Akciğerlerin görevi olan oksijen alış veriş fonksiyonu bozulur ve bu nedenle kanda oksijen düzeyi azalır.


    İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde tüm ölüm nedenleri sıralamasında  6. sıraya oturmakta, infeksiyona bağlı ikincil ölümler arasında ise ilk sırayı almaktadır.


    Dünyada ve Türkiyede her yıl kaç kişi bu hastalığa yakalanıyor ve pnomoni nedeniyle hayatını kaybediyor? Hastalığın görülme oranı hakkında neler söyleyebilirsiniz?


    Dünya sağlık örgütü’nün verilerine göre dünyada her yıl her 1000 kişiden 10-15’i Zatürre’ye yakalanmaktadır. ABD’de yılda 4 milyon kişide toplum kökenli  pnomoni oluştuğu ve bunların 1/5'nin de hastaneye yatırılarak tedavi edildiği bilinmektedir. Ayaktan tedavi edilen hastalarda mortalite oranı %1-5 arasında iken hastane tedavisi, özellikle de yoğun bakım gerektiren hastalarda mortalite birdenbire artmakta
    %25'e ulaşmaktadır.
    Türkiye’de ise kayıtlı olarak yaklaşık 90.000 Zatürre vakası görülmekte ve 2500 civarında kişi hayatını kaybetmektedir.


    Hastalığın en önemli belirtileri ve bu hastalığa yol açan nedenler nelerdir?


    •    Yüksek ateş,
    •    Titreme,
    •    Sarı veya yeşil renkte balgam çıkarma,
    •    Pas renginde olan koyu kırmızımsı kıvamlı balgam,
    •    Göğüs ağrısı,
    •    Kuru ve hırıltılı öksürük,
    •    Soluk alındığı zaman sırta çivi batırılıyormuş gibi ağrı hissi,
    •    Şiddetli baş ağrısı,
    •    Şiddetli bir titremenin ardından ateş yükselmesi,
    •    Şuur kaybı,
    •    Yorgunluk,
    •    Önde meme bölgesi ve arkada ise kürek kemiğinin ucunda duyulan ağrı,
    •    Solunum hareketleri ve öksürüğe bağlı olarak şiddetlenen göğüs ağrısı,
    •    Kas ağrısı,
    •    İştah azalması,
    •    Dalgınlık,
    •    Algılama bozuklukları,
    •    Dudaklarda oluşan uçuklar,
    •    Halsizlik,
    •    Aşırı susama,
    •    Hızlı solunum,
    •    Bayılacak gibi olma,
    •    Baş dönmesi,
    •    Yüzde şişme,
    •    Boğaz ağrısı,
    •    Yan ağrısı,
    •    Kuru ve beyaz dil,
    •    Dudaklarda mavileşme,
    •    Miktarı azalmış ve bekletildiğinde açık renk tortu bırakan idrar,
    •    Koma


    Pnomoniye hazırlayıcı faktörler;


    Solunum yolları mekanik savunma barajının bozulması. Öksürük refleksi, yutma refleksi, glottis fonksiyonu ve mukosilier aktivite bozukluğu . Bronş sekresyonunun dışarı atılması engellenir ve artmış sekresyonda bakteriler kolayca ürerler.


    Oluşmakta olan endobronşial tümörün bronşu tam veya parsiyel tıkamasıyla, tıkanmanın distalinde mukoseroz salgı birikir, drenaj bozulur ve bakteriler kolayca ürerler. Obstriktif pnomonitis.


    Üst solunum yollarında kronik süpürasyonların bulunması. Diş eti pyoresi, kronik tonsillit ve sinüzitis.


    Akciğer parankiminin ödemli olması. Kalp ve böbrek yetmezliği.


    Sık geçirilen viral infeksiyonlar. Viruslar bronş mukoza sıkılığında değişiklik, mukosilier transportta  azalma ve yetersiz fogositoza yol açarlar.


    Organizmanın spesifik ya da nonspesifik direncinin kırılması.


    Pnomoninin özellikle tehdit oluşturduğu risk grupları varmıdır, hastalık sıklıkla kimlerde görülür?


    -    Alkol,
    -    Uyuşturucu maddeler,
    -    Sigara,
    -    Kötü hayat şartları,
    -    Yetersiz beslenme,
    -    Huzurevinde yaşama
    -    Ağır geçen grip hastalığı,
    -    65 yaş üstü olmak,
    -    Kreş çocuğu ile temas
    -    Yakın zamanda konaklamalı seyahat, otel, ofis ortamında kalma
    -    Ev su tesisatında değişiklik
    -    Aspirasyon şüphesi,
    -    Kişide bulunan hastalıklar;
    o    Kardiyopulmoner hastalık
    o    Diyabet,
    o    Neoplastik hastalık,
    o    Karaciğer Hastalığı,
    o    Serebrovasküler Hastalık,
    o    Splenektomi,
    o    Kortikosteroid tedavisi
    o    Fronkül, karbonkül, endokardit gibi diğer infeksiyon odağının varlığı
    o    Periodontal hastalık, kötü ağız hijyeni
    o    Hava yolu tıkanması
    o    Kronik Böbrek Yetmezliği,


    Tedavide neler yapılır?


    •    Antibiyotikler,
    •    Yatak istirahati,
    •    Ateş düşürücüler,
    •    Öksürük kesici ilaçlar,
    •    Oksijen alınması,
    •    Su kaybını karşılayacak ölçüde sıvı alınması,
    •    Bol vitaminli ve yüksek kalorili diyet.


    Pnomoni bulaşıcı bir hastalıkmıdır ve bu hastalıktan aşı ile korunmak mümkünmüdür?


    Zatürre’ye neden olan mikroplar kişiden kişiye, bir iki metrelik mesafelerden yakın temas sonucu bulaşırlar. Hastalığın sağlıklı kişilere bulaşması, öksürük, aksırık ya da hasta kişilerin konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkların doğrudan solunması yoluyla gerçekleşir.


    Korunma için yapmamız gerekenler;


    -    Temizliğe dikkat etmek,
    -    Aşı yaptırmak,
    -    Sigara içmemek,
    -    Alkolden kaçınmak,
    -    Vitamin ve mineralleri düzenli almak,
    -    Altta yatan medikal durumları kontrol etmek,
    -    Zararlı alışkanlıklardan uzak kalarak düzenli bir hayat yaşamak,
    -    İyi beslenmesini sağlamak,
    -    İmmün sistemi güçlendirmek,
    -    İnflüenza epidemilerinde kalabalıktan uzaklaşmak
    -    Aspirasyona neden olan risk faktörlerini azaltmak
    -    Yüksek riskli gruplarda amantadine veya rimantidine ile inflüenza A koruması
    -    Yıllık inflüenza aşıları,
    -    Pnömokok aşıları,


    Pnomoni aşısı nedir ve kimlere uygulanmalıdır?


    - Streptococcus pneumoniae yetişkinlerde en sık pnömoni etkenidir.
    - Genel mortalite %5-10, yaşlılarda %30-45 arasındadır.
    - Splenektomi sonrası şahıslarda ciddi pnömoni mortalitesi %50 bildirilmiştir.
    - Yaşı 65 üzerinde olan şahıslarda riskli kabul edilmiştir.
    - Pnömokok aşısı 1977’de lisans almış ve 1983’de yeniden formüle edilmiştir.
    23 pnömokok tipin kapsüler polisakkaritlerini içerir ve tüm pnömokok infeksiyonlarının %90’ını kapsar.
    - Aşılamayı takiben sağlıklı bireylerde antijene karşı 2-3 kat antikor cevabı gelişir ve 7-10 yıla dek bu antikorlar bulunabilir.
    - Yaşlı,diabetik, KOAH’lı ve alkol bağımlılarında normalden daha düşük antikor titreleri bulunmuştur.
    - Lösemi,lenfoma,MM ve HIV’li hastalarda suboptimal antikor cevabı vardır.ABD ——- Aşının genel etkinliği %57
    - Aşının koruyuculuğu :
    Diyabetlilerde %84
    Koroner kalb hastalarında %73,
    Kronik pulmoner hastalıklarda %65
    65 yaş üzeri immünitesi iyi şahıslarda %65
    - Aşı etkinliğinin 5 yıldan uzun olduğu bilidirilmiştir.
    Ekonomik profil henüz net değildir.SONUÇ
    1) Pnömokok aşısı komplike olmayan pnömokoksik pnömoniyi önlemede daha etkindir.
    2) Aşı, bağışıklığı baskılanmış ve kronik hastalığı nedeniyle immün sisteminde zayıflık olanlarda etkili değildir.


    Pnömokok aşısı yapılması önerilen kişiler
    •65 yaş ve üzeri
    •KOAH, bronşektazi, pnömonektomi
    •Kronik kardiyovasküler hastalıklar
    •Diabetes mellitus
    •Kronik alkolizm
    •Siroz
    •Dalak disfonksiyonu veya splenektomi
    •Lenfoma veya multiple myelom
    •Kronik böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom
    •Transplantasyon
    •HIV infeksiyonlu olgular
    •Beyin-omurilik sıvısı kaçağı olanlar
    •Pnömokok hastalığı veya komplikasyonu riskinin artmış olduğu
    şartlarda yaşayanlar


    İnflüenza- grip aşısı nedir ve kimlere uygulanmalıdır?


    - İnfluenza A ve B tipi  vardır.
    - Yaygın olarak hastalık yapan A tipidir.
    - A  tipi virüsler Hemaglütinin (H1,H2,H3) ve Nöraminidaz (N1,N2) yüzey antijenini taşırlar .
    - Aşı, iki suş A  ve  B virüsünü içerir.
    - Tüm virüs, subvirion ve saflaştırılmış yüzey antijenli
    ( split ) aşılar vardır.
    - Aşıdan 1 yıl sonra antikor titreleri düştüğünden yıllık koruma önerilmektedir.
    - 1950’li yıllarda aşının etkinliği %70,
    - Son yıllarda 5210 sağlıklıda yapılan  bir çalışmada etkinlik %75 bulunmuştur.
    - 18-64 yaş arasında sağlıklı bireylerde yapılan çalışmalarda aşının; üst solunum sistemi infeksiyonlarını azalttığı, hastalıktan dolayı işe gidememeyi azalttığı gösterilmiştir.
    - Yaşlılarda aşının etkinliği ile ilgili bazı şüpheler vardır.
    - Aşı yaşlılarda pnömoni gelişmesi, hastaneye yatma sıklığında  ve ölümlerde azalma sağlamıştır.
    - Nicol ve arkadaşlarının çalışmasında;
    65 yaş üzerinde şahıslarda pnömonilerde belirgin bir azalma ve hastaneye yatma sıklığında düşme saptanmıştır. Kardiyopulmoner hastalığı, diyabetes mellitusu olanlarda mortalitenin %50 azaldığı gösterilmiştir.
    - Meta-analiz sonucunda;
    Üst solunum yolu hastalığı %55,
    Pnömoni %54,
    Hastaneye yatış %49 ve ölümler %70 azalmıştır.
    - Aşı ekonomik bulunmuştur.


    Grip aşısı yapılması önerilen kişiler
    •65 yaş ve üzeri
    •Kronik pulmoner hastalık (KOAH, bronşektazi, bronş astması)
    •Kronik kardiovasküler hastalık
    •Diyabetes mellitus, böbrek fonksiyon bozukluğu, çeşitli hemoglobinopatileri  olan ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler
    •Yüksek riskli hastalarla karşılaşma olasılığı olan hekim, hemşire ve yardımcı  sağlık personeli
    •Grip yönünden riskli şahıslarla birlikte yaşayanlar
    •Güvenlik görevlileri, itfaiyeciler gibi toplum hizmeti veren kişiler
    •Grip geçirdiklerinde ciddi komplikasyon gelişme olasılığı olan ve tıbbi  sorunları olan gebeler
    •2-3. trimestrde grip geçirme riski olan gebeler
    Not: Trivalan grip aşısı, eylül, ekim ve en geç kasım aylarında her yıl deltoid kas içine uygulanmalıdır. Yumurta allerjisi olanlara yapılmamalıdır.


    Zatürre Hakkında Bilinmeyenler
    •    Zatürre özellikle; küçük çocuklar, yaşlılar, kalp, şeker, böbrek ve bronşit hastalarında ölümlere yol açabilmektedir.
    •    Zatürre genellikle iki hafta kadar sürer ama hastalık düzeldikten sonra kişi bir aydan uzun süre kendini halsiz ve yorgun hissedebilir.
    •    Zatürreeye erkekler kadınlara göre daha kolay yakalanırlar.
    •    Siyah ırktan kişiler hastalığa karşı daha duyarlıdır.


     


     

    Cemal Safi

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder

    -> "Anonim" seçeneğiyle isim vermeden yorum yazılabilir.
    -> "Adı/URL" seçeneğiyle sadece isim verilerek de yorum eklenebilir.
    -> Yorum yazarken anlaşılır olmaya ve Türkçe yazım kurallarına uymaya çalışınız!

    loading...

    Uyarı

    Bu sitedeki içerikler tanı ve tedavi amaçlı değil, tamamen bilgilenme ve sağlıklı kalma konusunda tavsiye amaçlıdır. Burdaki bilgilerin tanı ve tedavi amaçlı kullanılmasından doğacak sonuçlardan sitemiz sorumlu tutulamaz. Sağlık ile ilgili bir probleminiz olması durumunda bir doktora başvurmalısınız.


    Bilgitc.blogspot.com makale ve sağlık yazılarınızın telif hakkını gözetmektedir. Eğer yazınızın bu sayfada yer almasını istemiyorsanız veya belirli bir kaynağa yönlendirilmesini istiyorsanız lütfen bu linke tıklayarak bizimle temasa geçin

    İletişim Formu

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *